Dünyanın farklı yerlerinde artık unutulmaya yüz tutmuş yılbaşı gelenekleri var. Birkaçına birlikte bakmaya ne dersiniz?
Danimarka’da kapı önünde tabak ve bardak kırılıyor. Hatta kapınızın önünde ne kadar çok şey kırılırsa o kadar şanslı olacağınıza inanılıyor.
(Şansı bilmiyoruz ama yeni yıla kapı önünü süpürerek girecekleri kesin!)
Almanlar yeni yıla reçelli çörekler yiyerek giriyor. Şakacı Almanlar ise reçel yerine hardal koydukları çöreklerle yeni yılı eğlenceli karşılamaya çalışıyor.
(Kim gülüyor buna biz de meraktayız…)
İrlanda’da duvara ekmek asmanın yeni yılda kötü ruhlar? kovacağı düşünülüyor.
(En kolay ve zararsız gelenek olabilir.)
İskoçya’da yeni yılı karşıladıktan sonra eve gelen ilk misafirin şans getirdiğine inanılıyor.
(Bu kadar sevilen bir başka misafir var mıdır?)
Kolombiya’da yeni gelen yılı bolca gezerek ve eğlenerek geçirmek isteyenler 31 Aralık’ta bavul taşıyor.
(Favori geleneğimiz bu oldu! Şubat’taki Kolombiya turumuzda birilerine mutlaka bu geleneği sormalıyız.)
Türkiye’de ise ailece kurulan sofralarda buluşmak, teknoloji çağında pek geçerliliği kalmasa da nostaljiyi yaşatmak isteyenlerin vazgeçmediği tombala oynamak, gece yarısı kapı eşiğinde nar kırmak ve tabii ki 10’dan geriye hep bir ağızdan saymak gibi kendi halinde alışkanlıklarımız var.
